Din–dil–ırk–mezhep–siyasi görüş–yaşam tarzı–ideoloji fark etmeksizin hangi coğrafya veya bölgede yaşarsak yaşayalım, içinde bulunduğumuz toplumu ayakta tutan temel öge “Aile”dir. Bu sebeple, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde ve Medeni-Siyasi Haklar Sözleşmesi’nde “Aile, toplumun, doğal ve temel unsurudur, toplum ve devlet tarafından korunma hakkına sahiptir’’ ibaresi yer almaktadır.
Bu evrensel kabule rağmen, insanlık tarihi boyunca ailenin bu denli hedef alındığı ve tehdit edildiği bir dönem hiç yaşanmamıştır. Küresel lobiler ve emperyalist güçler, bireyi içinde bulunduğu toplumun tüm gelenek ve medeniyet değerlerinden koparmaktadır. Medya, sanat, spor, siyaset, akademia, sağlık, dijital platformlar, uluslararası kuruluşlar ve iş dünyası gibi birçok alan istismar edilmektedir. Bu doğrultuda, insanları; kimliksiz–şahsiyetsiz–cinsiyetsiz–mülkiyetsiz–milliyetsiz–hedonist bireylere dönüştürecek ifsat projeleri yürütülmektedir. Bu projeler, hız ve haz odaklı dijital çağın da etkisiyle tüm dünyaya sirayet etmekte, propaganda ve dayatma araçlarıyla insanlığın varoluşunu ve sürdürülebilirliğini tehdit etmektedir.
Son yıllarda özelde aileyi, genelde ise toplumu tehdit eden tüm unsurlara karşı mücadele hususunda, ülkemizde ve tüm dünyada bir farkındalık oluşmuştur. Bireysel yaşam ve sınırsız özgürlük anlayışıyla; toplumsal cinsiyet ideolojisi gibi menfi akım ve dayatmalar, bağımlılık tuzakları, insan tabiatı ile aileyi ve fertlerini hedef alan faktörler ülke gündeminde en çok tartışılan konular haline gelmiştir. Neslimizin varoluşuna ve tabiatımıza yönelen bu tehditlerle mücadele; yaşam hakkının kutsallığını ve gelecek nesilleri önemseyen her bir ferdin temel insanlık görevidir.
Bu mücadele şuuruyla necip milletimiz, 18 Eylül 2022 tarihinde İstanbul-Saraçhane’de ilk Büyük Aile Buluşması ve Sessiz Yürüyüşünü gerçekleştirmiş, haklı talebini dile getirmiştir. Bu milat ile psikolojik eşik aşılmış, toplumun her kesiminden insanların ortak davası haline gelen bu mücadele, Kuvâ-yi Milliye ruhu ile ülkemizin dört bir yanına yayılmıştır. Büyük Aile Buluşmaları ve Yürüyüşler, farklı dünya görüşlerinden yüzlerce sivil toplum kuruluşunu aynı dertle bir araya getirmiş, büyükşehirler başta olmak üzere Anadolu’nun birçok ilinde güçlü bir direnişe dönüşmüştür.